Dün gece Etsy üzerinden bir mesaj geldi, Texas’ta yaşayan bir teyzemiz mesajında yıllar önce gerçekleştirdiği bir New Orleans ziyareti esnasında Bourbon Street üzerinde konakladığı “Biscuit Palace” isimli konuk evinden ve tadı halâ damağında olan yemekler yediği “Clover Grill” isimli hamburgerciden bahsediyor, çok özlediği bu mekanların fotoğrafını çekmemin mümkün olup olmadığını soruyordu. Elbette böyle bir ricayı geri çeviremezdim, “Yarın bir deneyeyim, eğer beğendiğim bir şey çekebilirsem haber veririm” dedim.

Bu gün laboratuvardaki işlerimi halledince Texas’lı teyzemizin bana söylediği mekanları bulmak için Bourbon’a gittim. Kısa bir aramadan sonra Biscuit Palace’ı bulmuştum. Çekmeyi istediğim fotoğraf da az çok oturmuştu kafamda. Fakat bir sorun vardı, istediğim perspektif için yüksek bir yerde olmam gerekiyordu.

Hemen arkamdaki barın balkonuna baktım, “budur” dedim. O balkona çıksam yüksek olasılıkla istediğim fotoğrafı çekebilecektim. İçeri girdim. Zenci bir barmaid ablamız ile bir kaç müşteri keyifli sohbetlerine ara verdiler beni görünce. Sessizlikten istifade “ben karşıdaki mekanın fotoğrafını çekmek için balkonunuzu kullanmak istiyordum, mümkün mü?” deyiverdim. Hatun “üst kat kilitli ve senin fotoğraf çekmen için açmamız mümkün değil, başka zaman gel” demesin mi…

Dışarı çıktım ve istediğim fotoğrafı başka bir yerden çekebilir miyim diye çaresizce dolandım. Yok, mümkün değildi.

Yarım saat sonra tekrar bardaydım. Oturdum. Şapkamı yanımdaki bar sandalyesine koydum ve “bir Michalob Ultra, lütfen” dedim. Getirdi, “$3.5” dedi. Masaya $11 dolar bıraktım (10 dolar bırakıp üstü kalsın demek istemedim, 11 dolar bırakayım kendisi anlasın dedim). “Teşekkürler ;)” dedi. “Benim için bir zevk” dedim. “Kikirt :p” yaptı. Gülümsedim. Barda oturan diğer adamlar birbirlerine baktılar. Aradan bir 5 dakika geçmemişti ki daha sonradan isminin Aletha olduğunu öğrendiğim bu altın dişli siyah ablamız telefonda bir beye şunları diyordu: “Burada bir centilmen var, kendisi bizim balkonu kullanmak ister, acaba gelip kendisine yardımcı olabilir misin?” :) O bey 10 dakika sonra mekanda idi.

Balkondan bu fotoğrafı çektim:

Daha sonra da “Clover Grill” görevi vardı. Bardan teşekkür edip çıktım ve karşıya geçip, 10 milimetre lensimi dayayıp güneşe, hastası olduğum şu fotoğrafı çektim:

Eve geldim, Texas’lı teyzeye bir mesaj atıp “bunları çektim” dedim. Gelen mesajının ilk paragrafında şunlar yazıyordu:

Perfect perfect perfect! I absolutely love them. You were in my head today, for sure. I love the angle where you capture both. And the Sun coming through at the Clover Grill! I am so thrilled!

Çok mutlu hissettim.

Normal fiyatın üzerine 11 dolarlık bahşişi de ekledim ve fotoğrafların birer kopyalarını bu teyzemize sattım :)