Bilelim, Öğrenelim
“Magnum Grubu fotojurnalizme sanat fikrini de katan gruptur. (…) Bu yeni fotomuhabirlik tarzında, fotojurnalizm sanat ile birleşiyordu. (…) Bu öncü grubun röportajları, kitapları, dünyanın her tarafında açılan sergileri, günümüzün sanat fotoğrafçılığını yaratmıştır. Gayesi sadece sanat foroğtarfı olanlar bunun tamamen dışında kalmaktadır ama, bir ropörtaj fotomuhabiri, çalıştığı konuların içinden, kabiliyeti çerçevesinde sanat vasfına haiz bir eser çıkartabilir” (Yeni Fotoğraf, Kasım 1977, sayı 14).
Yukarıdaki sözleri söyleyen fotoğrafçı kimdir? (İpucu: aynı kişi yaklaşık on yıl sonra “fotoğraf sanat değildir, çok da basit bir şeydir” demiştir).
“(…) Trenler birbirine girmiş. Ben gittiğimde bir sürü insanı çıkarmışar ama içerde hala adamlar vardı. Bir de baktım adamın biri bir yerde sıkışmış, sökememişler oradan. Mecmua fotoğrafı çekmek başka bir şeydir. Çarpışmış trenleri çekince iş bitmez. Detay lazım. Sembolik detaylar. Ön planlarda ceset göstermek lazım. Orada da imajinasyon lazım bir baktım o herifin oraya sıkıştığı vagonda imdat işareti var. Adamın eli de imdat işaretine 15 santim uzakta duruyor. Tutmaya çalışmış da tutamamış havasında fotoğraf çekmek istiyorum… Adamın, yani ölünün elini çekiyorum, gelmiyor. Vücudunu itmeye çalışıyorum, sıkışmış, kıpırdamıyor. Adamın elini imdat işaretine takmaya çalışırken üstüm başım makinalar kana bulandı ama sonunda taktım. Sembolik resim çekildi işte!
Kafamda hala mizanpaj yapıyorum. Diyorum ki, Orient Express olduğu nasıl anlaşılacak bunun? Sirkeci’ye geldim. Trenlerin tabelaları vardır orada. Orient Express tableasını buldum. Tabelayı çaldım yerinden. Aldım raylara vura vura eskittim. Sanki kazada çarpılmış… Atıverdim rayların arasına. Ön tarafta tabela, arkada trenler gözüküyor… Paris Match’da o adamın eliyle birlikte tabelaya iki sayfa verdiler. Öteki fotoğraflar da var tabii. Röportaj yapmışlar! Bunlardır gazetecilik..” (Yeni Düşün, Mayıs 1985).
Yukarıdaki olayı anlatan fotoğrafçı kimdir? (İpucu: aynı kişi hiç mizanpaj, kurgu yapmadığını söylemiş ve kurgu fotoğrafçılarına “bunlar fotoğrafın mikroplarıdır” demiştir).