Fotoğraf Dünyasından Subjektif Haberler, IV
Tadında bir aranın ardından Fotoğraf Dünyasından Subjektif Haberler serisi, dördüncüsü ile karşınızda. Bu sefer de subjektifliğimden bir şey yitirmedim. Bence çok aferin bana.
***
Jeolojik konumumun da etkisi ile buradan bakınca gündemin en önemli konularından birisi birkaç gün içerisinde çok daha detaylı bir şekilde ele alacağım petrol sızıntısı. Bildiğiniz gibi her gün yüzbinlerce litre ham petrol Meksika Körfezi’nin sularına karışmakta ve sadece doğal yaşamı değil toplumsal yaşamı da anormal bir ciddiyetle tehdit etmekte.
Ne yazık ki bu mevzu benim için üzülme eşiğini çoktan aştı.
Aşağıdaki fotoğrafta yer alan kahverengi pelikan duygularımı çok güzel özetliyor. Amerika’nın Louisiana eyaletinin simgesi olan, kısa bir süre evvel nesli tükenmek üzere iken hararetli bir çalışma ile kurtarılan ve petrole bulanmadığı zamanlarda son derece haşmetli bir hayvan olan kahverengi pelikan, “beni bunun için mi kurtardınız lan” diyor.
Aşağıdaki fotoğraf ile Chris Jordan‘ın albatros fotoğrafı ya da Brian Skerry‘nin bir avuç karides uğruna balıkçı ağlarında can veren balık ölülerinin denize geri bırakılışını görüntülediği o içler acısı fotoğraf arasında pek farkı yok. Bu fotoğraf da, aynen diğerleri gibi, insan canlısının aç gözlülüğünün, kendini beğenmişliğinin fotoğrafı.
Çok da güzel çıkmışız bence.
</p>
© Charlie Riedel/AP</td> </tr> </tbody> </table> Üzülme kotasını doldurmamışlar için Big Picture’ın yayınladığı güncel petrol sızıntısı fotoğrafları: http://www.boston.com/bigpicture/2010/06/caught_in_the_oil.html *** Daha önce bu günlüğe alzheimer hastası olan babasının son günlerini belgelediği Babamla Günlerim isimli projesi ile konuk olmuş olan Phillip Toledano, sanatçı kimliğinin fotoğraf ile sınırlı olmadığının ispatı olan bir enstalasyona imza atmış. Çalışma sağlam bir Amerika eleştirisi. Toledano bu eserlere ülkesinin ayaklar altına alınan onurunu temizlemek için hayat verdiğini söylüyor. Türkiye’de ağız dolusuyla “ben sanatçıyım” diyen liboşlara “devletin başının altından çıkan ve itina ile görmezden geldiğiniz her haksızlık için ülkenizin onurunu ayaklar altına alıyorsunuz” deseniz “ha? ne?” diye yüzünüze bakarlar. Toledano gibi duyarlı, rengini belli etmekten çekinmeyen insanlar her yerde nadir, fakat Türkiye gibi ülkelerde daha bir azlar. Üzülüyor tabi insan.
|